3 Şubat 2011 Perşembe
23 Haziran 2010 Çarşamba
4 Mayıs 2010 Salı
snapshots
Necla Köse, film şeridi gibi 6’şar metrelik iki işini mekânın koridorlarında sergiliyor. Sinematografik bir yaklaşımla oluşturulan bu iş mekânın karakteristik yapısıyla birleşiyor.
“Zamansız” adını verdiği işini ise mekânın başka bir odasında düzenliyor. Aynı bedenin farklı hareketlerinden oluşan çoğaltılmış formlar birbirinin üstünde arkasında önünde, gölge, ışık ve renk yanılsamalarıyla düzenliyor.
Karışık teknikte tuval işlerine de yer veren Necla Köse, doğada gerçekleştirdiği bir performansın video kayıtlarını da izleyiciye sunuyor.
Bir diğer köşede de ise projeksiyonla duvara yansıttığı görüntülerde, bir kuyudan çıkmaya çalışırken bir bedenin aldığı çeşitli formları o anın duygusuyla birlikte veriyor.
Leyla Okan:
Hayal Et Odası… Kapı aralarından, döşeme çatlaklarından içeri girerler. Loş odanın tozlu duvarlarında ve boşlukta gündelik yaşama ait nesnelerin izleriyle biçimlenirken, hayali bir yaşam oluştururlar.
Hayalet Odası… Evde yaşayanların hayali varlığının izini sürme çabası, bu mekâna ait başka hayali varlıkların huzurunu kaçırmış olabilir mi?
Leyla Okan, bu sıra dışı mekânda her bir izleyiciyi kendi hikâyesini bulmaya davet ediyor.
3 Mayıs 2010 Pazartesi
Açılış: 5 Mayıs Çarşamba 17:00-22:00
Bir zamanlar geniş bir aileye konut olan bu mekân ekonomik ve sosyal yaşamın merkezinde kentsel dönüşümün ve değişimin izlerini taşıyan bir kesit.
Bu konak Musevi bir ailes için mesken olarak inşa edildi. Birkaç kuşak orada yaşadılar. Sosyal ve ekonomik değişimler Galata’nın dokusunu değiştirirken, No:2’nin sakinleri de daha prestijli semtlere taşındılar. Burası küçük esnafa kaldı. Süreç içinde farklı kiracıları oldu. Tabelacı, terzi, matbaa… Her biri geride yaşanmışlıklarının izini bırakarak gittiler.
Yeni sahibi bu katı ardiye olarak kullanıyordu. Restore edeceğini öğrenen sanatçılar, izler kapanmadan, zaman gizlenmeden, geçmiş bir kere daha örtülmeden önce burayı geçici bir sergi alanına dönüştürmek istediler.
5 Mayıs – 5 Haziran tarihleri arasında, konağın geçici sakinleri olarak, yaşayanların yıktıklarını, eklediklerini, aşındırdıklarını yok etmeden, mekandan hareketle ürettikleri işleri sergileyecekler.